26 Aralık 2007 Çarşamba

Dostum'a...

Az önce bir dostun sesini duydum, bir "can"ın... Bir şeyler paylaşmayı çok özlediğim bir çift gözü özlediğimi hissettim. Dostumdu benim, aksayarak dolaştığım ruhumun yalnız diyarlarının arkadaşıydı, kendimden sakladıklarımın şahidiydi. Özlemiştim onu, hem de çok. O şimdi bir yerlerde, yanlış anlamayın, aslında çok uzaklarda değil, yakınlarda bir yerlerde. Sesiyle hissettirdi bana yeniden sıcaklığını, gülüşüyle hissettirdi. Ama artık canım sıkıldığında gidebileceğim iki adım ötemde değildi, bir paket çikolatamı paylaşacağım, çayımın dumanının üzerinden bakabileceğim yerde değildi. Ne kıymetliymiş oysaki birlikte geçen zamanlar, hakkıyla tadını alabildik mi acaba?

Sevgili Sevde'm, bu satırlar senin için. Aslında dostluk üzerine yazılmış tüm satırlar senin için. Umarım seni hakedecek bir dost olurum.

İnsan sevdiği insanların gözlerinde yaşı, sesinde hüznü görmek istemez ya, bilirsin, umarım hakettiğin kadar mutlu olursun her zaman...Umarım bir gün yine ayın kayboluşu bizim saatimiz olur, birlikte yudumlarız sıcak kahvemizi, kahkalarımız eş olur birbirine.

Umarım mutlu oluruz ay kayboldukdan sonra başımızı koyduğumuz yastıklarımızda, huzurlu...

25 Aralık 2007 Salı

BAYRAM KURABİYEMİZ VE SÜTLÜ İRMİK HELVASI


Bir kez daha geçmiş bayramınızı kutluyorum. Güzel bir bayram tatilinin ardından, yine işimin başındayım. Bayramda kuzenlerim için hazırladığım fındıklı kurabiye oldukça beğenildi. Çok basit bir kurabiye ancak oldukça lezzetli. Hele hele ilk sıcaklığı çıktıktan sonra ılıkken yenildiğinde, çayın yanında tadına doyum olmuyor. Öncelikle bir paket yumuşak margarin, iki yumurtanın sarısı, beş yemek kaşığı şekeri elinizle karıştırıyorsunuz, daha sonra aldığı kadar un ve bir paket kabartma tozunu ekleyerek yumuşak bir hamur elde ediyorsunuz. Hamurdan ceviz iriliğinde parçalar kopararak, önce çırpılmış yumurta beyazına, daha sonra da iri iri kırılmış fındığa buluyorsunuz ve yağlanmış tepsiye sıralıyorsunuz. Önceden ısınmış fırında, üzerleri pembeleşene kadar pişiriyorsunuz. İşte bu kadar, afiyet olsun. (yeni fotoğraf çekmeye fırsat olmadı, daha önceden çekmiş olduğum fotoğrafı ekledim)


Bayramda eşim kuzenlerime espri yapmak için "Hani bize kurabiye yapmamışsınız, bir fındıklı kurabiye bari yapsaydınız" dedi. Bilmiş kuzenim Zehra da hemen atıldı ve "yapmayı çok isterdik ama süt yok" dedi. Tabi ben eşime o kurabiyeye süt girmediğini söyleyince, kuzenimin yüzü kızardı.:) Zehra gibi diğer kuzenlerim de oldukça matrak. Hoş dakikalar geçirdik sayelerinde.:)))

Esprilerin ardından, yine ben soluğu mutfakta kurabiye yaparken aldım.:)


Eşimle geçtiğimiz akşamların birinde yemeğe çıktık. Bayındır 2 Sokakta bulunan "Mangalcı" adlı bir restorana gittik. Tek kelimeyle şahane olduğunu söyleyebilirim. Yemekler nefisti ancak yemeğin öncesinde gelen nar ekşili kuru patlıcan dolması ve sonrasında gelen irmik helvası bile özellikle onları yemek için gitmeye değer. Tabi bu helvayı çok beğenen eşim, yine bana " keşke sende bu lezzette bir irmik helvası yapsan" diye takılınca ben dururmuyum, hemen dün akşam malzemeleri aldım ve kendimi irmik kavururken buldum. :))) (eşim beni çok iyi tanıyor ve bundan çok güzel kazanımları oluyor:))) Eşimin söylediğine göre tıpkı o akşamki kadar lezzetli bir helva yapmışım.


Şimdi gelelim tarife, yaklaşık 100 gr. kadar tereyağını tencerede erittim, daha sonra bir buçuk su bardağı irmik ve bir paket çam fıstığını(dolmalık fıstık) yağın içinde kavurdum. Mis gibi irmik kokusu gelip, fıstıkların rengi altın sarısı olduğunda bu karışımı soğuk bir tencereye aktardım(çünkü sütü bu tencereye dökseydim, üzerime atlama ve benim yanma olasılığım vardı). Ayrı bir yerde kaynamakta olan 2 su bardağı süt ve 1,5 su bardağı şeker karışımını kavrulmuş irmiklerin üzerine döktüm ve tencereyi tekrar yanan ocağın üzerine aldım. Bir süre daha karıştırarak sütünü çekmesini sağladım. Daha sonra ocağın altını kapatarak, tencerenin kapağını da kapattım ve 20 dakika kadar demlenmesini sağladım. Kapağı kapatmadan önce, yarım paket vanilya da ekledim ama bence gerek yok çünkü irmiğin ve tereyağının mis gibi kokusu zaten iştahı kabartmak için yeterli. Afiyet olsun...


Gerçekten de şimdiye kadar yaptığım helvaların en güzeliydi. Tabi bunda eşimin payı büyük. :)))

17 Aralık 2007 Pazartesi

BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN...

Yaklaşan Mübarek Kurban Bayramı vesilesi ile sizlere güzel bir tatlı tarifi sunmak istiyorum. Tarifi Oktay Usta’dan almıştım diye hatırlıyorum ancak üzerinden çok zaman geçti.

GÜL TATLISI
Hamuru için 1 bardak yoğurt, 1 yumurta, 1 bardağa yakın sıvıyağ, 1 paket kabartma tozu ve yeterince un ile karışımımızı hazırlıyoruz. (kulak memesi yumuşaklığında bir hamur olmalı ve çok fazla yoğrulmamalı)
Hamuru ikiye bölüyoruz ve birini alıp nişasta ile açarız.(çok ince olmamasına dikkat edin)
Üzerine biraz erimiş margarin sürülür ve margarin donana kadar hamur bekletilir. Daha sonra donmuş hamur rulo yapılır ve 2 parmak eninde kesilir. Kesilen hamurların açık olan iki tarafından bir tarafı parmaklarla hafifçe sıkılarak kapatılır ve diğer kısmı açık kalır. Açık kısım aşağı, büzülmüş kısım yukarı gelecek şekilde fincan tabağı büyüklüğünde açılan hamur, kızgın sıvıyağın içine atılır, kızartılırken tava hafif hafif sallanır, kızaran hamurlar alınıp, hemen soğuk şerbete atılır. Bekletilmeden şerbetten de çıkartılır ve servis tabağına alınır. Üzerine fındık yada ceviz serpilir, istenirse kaymak da konabilir ve afiyetle yenir.
Başlangıçta ikiye bölünen hamurun kalanına da aynı işlemler uygulanır. Oldukça lezzetli ve hafif bir tatlı.
Şerbetine gelince; 1 kg. şeker,1 kg.’den biraz az su, birkaç damla limon suyu.

Ağzınızın tadı hiç bozulmasın, bayramınız kutlu olsun.

14 Aralık 2007 Cuma

Vişneli Hindistan Cevizli Kurabiyelerim...Umarım beğenirsiniz...Evdekiler çok beğendi...
Fındıklı kurabiyelerimiz...Nefistiler...Dışı kıtır kıtır, içi ağızda eriyor...Ellerine sağlık "annem"...

Biricik annemin, "Zeytinyağlı Yaprak Sarması". Canım annem, yine harikasın...


İşyerimden arkadaşım Selma Hanım'ın "Tahinli Çıtırları". Görünüşleri gibi kendileri de nefisti...Devamını bekliyoruz:)



Sevgili arkadaşım Neslihan'ın "Biskrem Kurabiye"si. Çok güzel bir kurabiye. Tarifi çok yakında sizlerle olacak. Ellerine sağlık Neslihan'cığım. Yine yapmışsın yapacağını:)
Önce fotoğraflarıyla göz zevkinize hitap etmek istedim. Yakında tarifleriyle de midenize hitap edeceğim inşallah... Ama bugünlerde yazı yazmaya nedense çok üşeniyorum:)















13 Aralık 2007 Perşembe

Bizim evde en çabuk tükenen kurabiye...



Malzemeler:
1 paket margarin
1 su bardağı şeker(varsa yarısını pudra şekeri koyabilirsiniz)
2 adet yumurta
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
Aldığı kadar un

Yapılışı:
Tüm malzemeleri karıştırarak yumuşak bir hamur elde edin.Elde ettiğiniz hamura, evinizdeki imkanlar doğrultusunda istediğiniz malzemeyi ekleyin. Ben bir seferinde kuru üzüm ve ceviz eklemiştim, bir seferinde de damla çikolata, üzüm ve fındık ekledim,başka bir zamanda da sadece ceviz ekledim. Yani tamamen yaratıcılığınıza ve damak zevkinize ayrıca evdeki imkanlarınıza bağlı.

Daha sonra hamuru eklediğiniz malzemelerle karıştırıp, cevizden iri parçalar koparın hamurdan ve yuvarlayarak şekil verin, yağlanmış tepsiye dizin, ısınmış fırında üzerleri pembeleşene kadar pişirin.

Eğer piştiğinde şekerinin az olduğunu düşünürseniz, pudra şekeri serpebilirsiniz, yada süslemek için benmari usulü erittiğiniz çikolatayı kullanabilirsiniz. Afiyet olsun.

12 Aralık 2007 Çarşamba

BİNNUR'DAN VİŞNELİ TART...

Bu da daha önce tarifini verdiğim vişneli tartın, Binnur tarafından uygulanmış fotoğrafı. Ellerine sağlık canım!Umarım tadını da beğenmişsinizdir. Afiyet olsun...


Patatesli Poğaça...



Sevgili Emoş'un Patatesli Poğaçası. Oldukça leziz bir poğaça. Ayrıca tazeliğini uzun bir süre koruyor ve pamuk gibi yumuşak oluyor. Malzemelere gelince, hamuru için 4-5 adet haşlanmış patates rendesi, 1 su bardağı sıvıyağ, 1 su bardağı ılık su, yarım paket yaşmaya, 3 tatlı kaşığı toz şeker ve 1 buçuk tatlı kaşığı tuz. Bir de aldığı kadar un. Tüm malzemeleri karıştırarak yumuşak bir hamur hazırlıyorsunuz. (Patatesten dolayı hamur biraz elinize yapışabilir. Bu durumda ellerinizi sıvıyağ ile yağlayarak hamura şekil verebilirsiniz.)Hamuru bir süre dinlendirerek, kabarmasını sağlıyorsunuz. Daha sonra istediğiniz iç malzemeyi kullanarak poğaçalarınızı hazırlıyorsunuz. Üzerine yumurta sarısı sürüyor ve ılık fırına veriyorsunuz. (ben her zaman tepsi mayası da yaparım)

Ve afiyetle yiyorsunuz. Ellerine sağlık Emoş'cuğum ve yüreğine sağlık sevgili kuzenim.

3 Aralık 2007 Pazartesi

(Peynirli Sandwich) Sevgili Oktay Usta'ya ait bir tarif, hemen denedim ve çok güzel bir sonuç aldım.
Annemin kabak tatlısı, oldukça lezzetliydi. Ama fındık dökmeyi unutmuşum:)

Annemin kestaneli pudingi. .. Ben bayılıyorum.
Ani misafirler için, acil çözüm; fırın poşetinde sebzeli tavuk ve yanında pilav...
Eşimin en çok sevdiklerinden biri bu kurabiye; hayalgücünüze açık.

Rokalı Patates Salatası; marul olmayan durumlar için birebir ve enfes...


Ve yine Oktay Usta'ya ait bir börek, anında denendi ve çoooo beğenildi...




Geçmişi Ayşe Yengeme dayanan ama annemin de çok güzel yaptığı fındıklı çörek...
İşte bizim günlerimize damgasını vuran lezzetler, tabi arada yapıp fotoğraflamayı unuttuklarımız da oldu. Hepsinin tarifini önümüzdeki günlerde vereceğim. Bir de sevgili Emoş'un patatesli poğaçası var ki, pamuk gibi ve çok lezzetli. O da çok yakında geliyor...
Sevgiler...